sureleri ilahi gibi okumak – dertli sözlük
bir çok imamımız bu yanlışı yapmaktadır. tabii sureler nefret etirici bir halde okunmaz ama sen gidipte fil suresi'ni masal gibi sakin okursan o işin tadı kaçar. her sure ayrı bir tat verir insana. bizim imamlar maaşallah sureleri hep aynı tonda ve ezgide okuyorlar. ne kadar berbat bir hale gelmişiz ki ben size burda sure okunuşundaki ezgiden bahsediyorum! resmen ilahi okuyor ya herif. her mescide gidişimde kendimi ilahi konserinde gibi hissediyorum.

bu tip adamları çekeceksin kenara okutacaksın en bilindik anlamı olan fil suresi'ni bakacaksın o zaman adam gibi imam olup olmadığına.
surenin okunuşundan ve namazdan lezzet almamak için bahane arıyormuşuz gibi düşünüyorum bazen. usül ve erkana uyduktan sonra, doğru okunduktan sonra makamının, tonunun, vurgusunun, okunuşunun farklı olmasında ne gibi bir sakınca var anlamadım. kimi ilahi gibi okur, kimi düz yazı gibi.

bizim kulağımızın ezgisi, tadı imamınkinden farklı ise bu imamın berbat okuduğu anlamına mı geliyor. bazı imamların kıraatı çok iyi olmayabilir. ama nefrette ettirmez heralde. şu yaşımda daha kimseden 'adam o kadar kötü okudu ki fatiha'dan nefret ettim vallahi' diyenini duymadım. 'keşke daha güzel okusa' diyenin duydum, 'kıraatı çok eksik' diyenini duydum, 'olmamış' diyeni duydum ama 'şu sureden de nefret ettirtti ' diyenini hiç duymamıştım. şaşkınım.
(bkz:bir okuma türü olarak ilahi)
yani nasıl bir okuma ilahi gibi okuma oluyor, pek anlayabilmiş değilim. ancak bir müzik makamı olan nihavend makamıya kur'an okuyan kâri'ler var. keza ezan da var. güzel de oluyor.

son tahlilde müzik makamları sesle ilgilidir.
kıraat de sesle ilgilidir.

(bkz:nihavend ezan)
zannımca herhangi bir musiki parçası okur gibi okumak kastedilmiş olabilir. bazı imam efendiler, sırf sesinin güzel olduğunu ispat etmek için kur'an ve ezan okunması sakıncalı makamlarda kur'an ve ezan okumaktadır. haliyle kur'an okumanın musiki okumaktan pek bir farkı kalmamaktadır. kur'an ve ezan şu beş makamda okunur:

1-saba makamı
2-rast makamı
3-uşşak makamı
4-hicaz makamı
5-segah makamı
6-huseyni makamı(salanın okunduğu makam,ezan okunmaz)
7-nihavend makamı (bazen uygulansa da okunmaması daha iyidir.)

bu makamların belirlenmesinde esas sebep, kur'an'ın mahrecine ve tecvidine herhangi bir zarar vermedikleri içindir. diğer makamlar kur'an ve ezan okunurken tecvit ve mahreçte sıkıntılar çıkarmaktadır. ayrıca diğer makamlar genel olarak musikiye daha uygun makamlardır. haliyle okunması sakıncalıdır.

bazı imamların seslerinin güzelliğini ispat etmek için kur'an'ın ruhuna aykırı makamlarda okuduklarını duymuşluğum vardır. misalen acemaşiran makamında ezan okuyan imam duydum. kurdili hicazkar birleşik makamında kur'an okuyan imam duydum. ki bu makamlarda ezan ve kur'an dinlenildiği zaman günaha girmek söz konusudur. zira kur'an okurken sesi güzelleştirmek söz konusudur, bununla ilgili hadisler mevcut. ama sesi güzelleştirmekten kasıt şarkıcıların nağmeleri gibi sesi çatallamak, sesi dalgalandırmak değildir.(*) bunları yaparken zaten lafız bozulmaktadır. bu nedenle kur'an ve ezan okurken alimlerimiz yukarıda maddeler halinde sıraladığımız birkaç makamla okumayı uygun görmüşlerdir.
bir de şu var ki kur'an'ı okunuşundan dolayı beğenmek nefstendir. kur'an'ın manasını anlayıp ayetlerin manalarından dolayı hüzünlenmek, sevinmek esas olandır.
birçok imamın kur'an okuma hususunda eksikliğinin olduğu kabul edilebilir. sebebi de okunan şeyle bir bağlarının olmaması -okuduklarından çoğunun anlamından habersiz olması-, mesleklerini görev aşkıyla(!) bunu yapmalarıdır. bir de kişisel sebeplerle okumaları düzgün olmayanlar olabilir; bu hususta yapacak bir şey yok.
ilk durum hususunda (yani kur'an'ın bir hayat rehberi değil de, metin halini aldığı okuyuşlarda) okuyan imama dönük bir kinlenmedense bilinçlendirmeye çalışmak daha efdal olsa gerektir.
kaldı ki, uzun yıllara dayanan "hiçbir şey olamadıysa imam olsun bari" anlayışının hakim olduğu bir toplumda yaşıyoruz. hatta on yıl öncesine kadar öğretmenler için de durum buydu. bu konudan muzdarip olan arkadaşlara sormak lazım, "çocuğunun veya kendinin imam olmasını ister misin?" diye. kuvvetle muhtemel alınacak cevap olumsuzdur.

hasılı... kur'an'ın metne dönüştüğü okumalar problemlidir evet; ama bu okumaları bitirmenin yolu kin duymak, nefret kusmak değildir.
beraber kur'an okumaları yapmak bir çözüm olabilir misal.

karşı taraf laftan anlamayacak kadar sığ biriyse de, şahısla uğraşmak yerine, onu oraya getirenlerle uğraşmak daha makul gözükmekte.
tecvid kurallarına uymak şartıyla okuyuşu güzel ses ve makam ile süslemenin caiz olduğu söylenir, ama işi çığırından çıkararak ses gösterisine dönüştürmek, makamı ön planda tutmak, tecvid kurallarından fedakarlık etmek ve okunanın allah kelamı olduğunu unutmak elbette caiz değildir.
tabiki kur'an okurken anlamını bilmek de önemli, mesela azap ayetlerinde ses kısılır, hüzünlü bir havada okunur, müjde ayetleri daha sevinçli bir halde okunur en basitinden.
teşkil yani harf, med, mahreç hatası gibi, kelimeyi farklı bir manaya götürecek şekilde yanlış okumadıktan sonra her türlü okunur. hatta kuranı hoş okumak daha faziletlidir nitekim müzzemmil suresi 4. ayette kuran'ı tertil üzere (yavaş yavaş, tane tane, güzel bir halde) okuyun buyuruluyor.
ve ayrıca, bazı gayrimüslimler kuranın hoş sesinden etkilenip, araştırıp müslüman oluyorlar. bir sürü alim, hafız ve kurra hafızları var farklı makamlarda çok güzel okuyorlar. örnek olarak (http://www.youtube.com/watch?v=1h__nxri_ni)