kaba, görgüsüz, dağlı.
çölde yaşayan göçebe arap akbilelerine verilen isim. arapça'yı bir zamanlar en net konuşan, en temiz konuşan insanlar olarak bilinirdi. ve hatta dilbilimciler kimi kelimelerin anlamlarını öğrenmek için bu bedevi kabilelere giderdi. hz. peygamberin süt annesine verilmesindeki maksatlardan biriside arapçayı iyi bir şekilde öğrenmesi ve konuşmasıdır. bizdeki karşılığı tam olmasa bile, yörük'tür.
hayat tarzları şehirlilere nisbeten daha kaba olduğundan dolayı, zamanla gerçek anlamının dışında, usul erkan bilmeyen kişileri tanımlamak için de kullanılır olmuş.
mesela asrı saadette bir bedevi gelip mescide bevletmiş.
bir şehirli yaparsa ikaz belki de ceza gerektirecek bu hareket, bedevi yapınca normal karşılanmış.
türkçedeki karşılığı (argo anlamıyla) köylüdür.
zıddı medenidir.
mesela asrı saadette bir bedevi gelip mescide bevletmiş.
bir şehirli yaparsa ikaz belki de ceza gerektirecek bu hareket, bedevi yapınca normal karşılanmış.
türkçedeki karşılığı (argo anlamıyla) köylüdür.
zıddı medenidir.
kaba-saba ve medeniyetten uzak kimseler için kullanılır.
"asıl bedevi çöl içinde yaşayan değil içinde çöl ile yaşayandır"
ramazan sarısakal
ramazan sarısakal