ayasofya – dertli sözlük
ayasofyam

bu ne hicran bu ne hüzün.
bu halin ne ayasofyam.
hani minarende ezan.
bu halin ne ayasofyam.

uğrunda şehit yatanlar.
çağ açıp çağ kapatanlar.
nerde sultan fatih hanlar.
bu halin ne ayasofyam.

harabeler gibi halin.
gözümden gitmez hayalin.
nedir senin bu ahvalin.
bu halin ne ayasofyam.

suskun suskun durma öyle.
seni bu hallere böyle,
kimler koydu çabuk söyle.
bu halin ne ayasofyam.

kimi duvarını kazar.
kimi hayasızca gezer.
halin yüreğimi ezer.
bu halin ne ayasofyam.

birgün bu esaret biter.
yine bülbüllerin öter.
yaktın şu sinemi yeter.
bu halin ne ayasofyam.

ümmet akten.
1475 senelik ömrünün 916 senesini kilise, 416 senesini camii, son 78 senesini ise müze olarak geçiren mabed.
ramazan boyunca trt'nin sahur programlarına evsahipliği yapıyor.
ayasofya kubbelerinde kuran sesi yükselmesini sağlayanlardan allah(c.c.) iki cihanda da razı olsun.
lisan-ı hat ile aşk-ı nebi adlı hilye-i şerif sergisine ev sahipliği yapmıştır.bu sergi çok hoş eserler barındırmaktadır . 15 haziranda son bulmuştur.
(http://www.diyanet.gov.tr/turkish/dok/lisaninebi.pdf)
bizanslı iki yetenekli mimar tarafından tasarlanıp yine bizanslı işçiler tarafından inşaa edilmiş bir kilisedir kesinlikle bir camii değildir.balkanlarda minareleri yıkılıp kiliseye çevrilen camiileri gösterip hayıflanan beddua eden müslümanlar ne ilginçtir iş ayasofyaya gelince sanki ayasofya kendi haklarıymış mallarıymış gibi davranıyorlar.ayasofyayı tasarlayanlar planlarını çizenler yada yapımında çalışanlar müslümanmıydı?hayır!peki ayasofyanın mirasçıları bizanslı hristiyanlar ayasofyanın camiiye çevrilmesine rağzımı oldular?hayır!e o zaman bu gasp ve hırsızlık değil de nedir?i̇slami kaynaklarda başka bir dinin ibadethanesinin gasp edilebileceğine dair bir bilgi var mı?neye dayanarak bir milletin dini mabedini gasp ediyorsun?
peygamber efendimizin doğduğu gece olan zelzele ile ayasofya kubbesi yıkılmış ve bir türlü o kubbe yapılamamış her yaptıkları yıkılmış.rahibe danışırlar o da hicazda ahir zaman nebisinin yaşadığını söyler ve muhammede danışın der elçiler peygamber efendimize danışmak üzere mekkeye gelmişler.sevgi̇li̇ peygamberi̇mi̇z bir toprağa tükürüp ellerine vermiş ve bunu kubbe harcına karıştırmalarını istemiş bunun üzerine kubbe tekrar yapılmış.ashabı peygamberimize sormuşlar neden böyle yaptığını: kostantiniyye (i̇stanbul) birgün müslümanların olacak ve ayasofya cami olup müslümanların ibadetine açılacak buyurmuştur.
evliya çelebi “rahmet peygamberinin ağız suyuyla yapılan yer, kubbenin kıble tarafında bellidir. bilenler baktığında ‘allahümme salli ala muhammed’ derler. zira kubbenin diğer yerinden rasulullah’ın ağız suyuyla yapılan yer günden aydınlıktır.” demiş.
bu yüzdendir ki ayasofya bizim mirasımızdır.
fetih politikasını bilmeyen kişiler için, haksız yere gasp edilmiş bir mekân olarak gözüküyor. ama bilinmesi gereken bir durum var ki, fetihle beraber islamlaşan istanbul'da, halkın çoğunluğunun sahip olduğu dine mensup ibadet mekânları açılmıştır, var olan eski ibadet mekânlarının da bir kısmı dönüştürülmüştür. ayrıca azınlıklar için, bölgesel ihtiyaca göre şapel/kilise ve sinagoglara dokunulmamıştır. bu da islam dininin hoşgörü dini olması vesilesiyledir. yıkmak, kırmak, parçalamak söz konusu değildir. maalesef ki, bizim mabedlerimize bir çok ülkede aynı hassasiyet gerçekleşmemiştir. bir müslümanın, öncelikle olayları bütünüyle görmesi, sonucu, buna göre değerlendirmesi gerekir.
çoğu müslümanın cami olmasını istediği ama aslı kilise olduğu için bir de hristiyanlara haklarının verilmesi için kiliseye çevrilmesi lazımdır...
(bir düşünün bir camiyi kiliseye çeviriyorlar istermiydiniz 500 sene bile olsa orasının camiye yeniden çevirilmesini isterdiniz...)
hakkında yapılan tanımlar için üzüldüğüm camidir.halihazırda müzedir fakat aslen bir kilise de değil camidir.bizatihi fatih sultan mehmet hazretlerinin fetih ganimeti ve bize mirasıdır.peygamber övgüsü almış, tarihi boyunca tarihin büyük devletlerine başkentlik yapmış bir şehrin fetih sembolu olduğu ve mal sahibinin malında istediği gibi tasarruf edebileciği unutulmamalı; camiye çevirilişi bunlarla birlikte değerlendirilmelidir.ayrıca binasında da mimar sinan ve ondan sonra gelen mimarların en az bizanslılar kadar etkisi vardır.hatta işin ehillerine göre hala ayaktaysa bunu osmanlı mimarlarına borçludur.

başbakanın sultanahmet dolduğu zaman açarız demesi de ayrıca hazindir.sanki açılmasını isteyen yüzbinler camilere sığamadıkları için mi açılsın diyor? öyle yaklaşacaksak çamlıca camii ne demek oluyor; ağaçlar çevre camilere sığmıyor mu? eğer gelecek kuşaklara başbakan erdoğandan kalıcı bir iz bırakılmak isteniyorsa ayasofyanın açılması bu "vazife"yi yüz defa daha güzel eda edecektir.

bununla birlikte başbakan ayasofyanın siyasi önemini kavrayamıyorsa orda ne işi var? eğer farkındaysa "derin devleti" karşısına alan bir başbakanı ayasofya hakkında takiyye yaptıran nedir?