dinin bireyselleştirilmesi – dertli sözlük
gerek söylemde gerekse eylemde ortaya çıkan bir durum. islam, cemaat (topluluk) dinidir. zira ümmet, bir cemaattir (topluluk).
söylemde bireyselleşmeyi şöyle örnekleyebiliriz:
bir müslümanın karşısındaki müslümana "benim dinimde böyle bir şey yoktur." demesi dinin söylemde bireyselleşmesidir. islam, allah'ın dinidir. müslümanlar bu dine tabi birer beşerdir. müminler ise islam'ın hükümlerini hayatına geçirerek imanını güçlendirmiş kimselerdir. hakkıyla iman edenlerdir. eğer bir yanlış uyarılacaksa, "islam'da böyle bir şey yoktur." diyerek kanıt gösterilir.
eylemde bireyselleşmeyi ise şöyle örnekleyebiliriz:
bir müslümanın yanlış bir ameli sonucu uyarılmasıyla diğer müslümana "bu benim yolumdur, bu benim amelimdir, ben bu ameli böyle işlerim." demesi ve öyle işlemeye devam etmesi.
müslümanlar rasulullah (sav)'in anlattığı gibi amel eder. mezhep imamlarını taklit etmek de bu yüzdendir. islami ilimlere hâkim olmayan müslümanlar, islami ilimlere, ihlasına, takvasına şahit olduğu insanların sünnet doğrultusundaki amellerini taklittir.
dinin bireyselleşmesi sakıncalıdır. zira, bugün ortadoğu'daki büyük sorunlar bu bireyselleşmenin ürünüdür.
basit bir örnekle açıklamak gerekirse, bireysel olarak kılınan namaz x, cemaatle kılınan namaz ise 27x e mukabil gelir.
din, bireyselliğe indirgenmeden önce belli mekanlara ve belli zamanlara hapsedilir. ardından insanın tabii alanından, toplumsal hayattan sıyrıltıp iç dünyasına sıkıştırılır. sonuç olarak "bu allah'la benim aramda, bana göre bunda bir yanlış yok" gibi kanaat belirten söylemlerle herkesin adeta bir münevver, müellif oluşunu izliyoruz.
insanın bireyselleşmesiyle paraleldir. aslında ailelerin iktisat sosyolojisince uğradığı saldırılar sonucu vermiş olduğu kayıpla daha paraleldir. tasavvufi anlamda istendik olmasa da iyi bir şeydir.