iyi ki yazılmış denilen şiirler – dertli sözlük
ne hasta bekler sabahi,
ne taze oluyu mezar,
ne de seytan bir gunahi,
seni bekledigim kadar.

gecti istemem gelmeni,
yoklugunda buldum seni;
birak vehmimde golgeni,
gelme, artik neye yarar?

nfk......
şiir ,şuur demektir..

müslüman yürekler bilirim daha
kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
eller bilirim haşin hoyrat mert
alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
her kırışığı sorulacak bir hesabı
her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.

bütün bunların üstüne
hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
adın kurtuluştur ama söylememeliyim
can kuşum, umudum, canım sevgilim...
erdem beyazıt
hasret sana bu gözler, gönlüm yolunu gözler,
huzã»ra ersem bir kez, bahara döner güzler...
erse pã¢yine başım, hep çağlasa gözyaşım,
"sen sen" deyip ağlasam, kalkar bütün pürüzler...
köyünün pembe rengi, bulunmaz asla dengi;
temizlenip giderler, günã¢hla gelen yüzler.
gelenler erer nã»ra, her biri bir sürã»ra,
rahmet yağar heryana, kalır mahrã»m gözsüzler...
toprağından tozundan, o mübã¢rek izinden
zulmetli dünyã¢lara akar gelir gündüzler...
ölgün ne desem sana, medhin düşmezdi bana;
bir şey diyeyim dedim, vef㢠etmedi sözler.
o derin şefkatinden, çok engin himmetinden,
dönüp bir teveccüh kıl; rã»hum lütfunu özler!..

m.f.g.
ismet özel'in de faydasız yazılar kitabının önüne aldığı bir şiirdir, lezizdir.

meyva vermeyen bir ağaç kadar
faydasız olsun bu yazdıklarım
dallarını meyvasına tamah edip
kimse taşa tutmasın
bu yazdıklarım
ã‡ok budaklı, çok bükümlü
bir ağaç kadar faydasız olsun.
o zaman marangozlar
kesip biçmeye değer bulmaz böyle bir ağacı
dokusu gevşek, gözenekleri geniş, reçinesiz
bir ağaç kadar faydasız olsun bu yazdıklarım.
odun olmaz bu ağaçtan desinler,
yakmasınlar.
faydasız olsun, yine de
bir ağaç gibi olsun bu yazdıklarım
kökü toprakta;
başı gökyüzüne dönük
belki kimse bahçesine dikmez,
åžehrin bulvarlarına da sokmazlar onu.
ama
uzak, kıraç bir ıssızlıkta bunalmış bir yolcu
dibinde oturacağı, sırtını dayayacağı bir ağaç buldu diye
ferahlasa
bu yeter.
kar altında hüzün denemesı

dünyanın en uzun hüznü yağıyor
yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne
kar yağıyor ve sen gidiyorsun

ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun
belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimiz

o insan ve tabiat çağını

dön bana ve dinle
kuşlar uçuşuyor içimde

loş bir keman solosu gibi
kuşların uçuştuğunu içimde
dön bana ve dinle.

karanlık denizlerin dibinde
birtakım incilerin olduğunu
birtakım incilere ve hatıralara
neden bağlı olduğumuzu unutma.

duy beni ve dinle
denizler boğuşuyor içimde.

unutma diyorum ama sen anla
anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara.
birde orhan veli..

beni bu güzel havalar mahvetti,
böyle havada istifa ettim
evkaftaki memuriyetimden.
tütüne böyle havada alıştım,
böyle havada aşık oldum;
eve ekmekle tuz götürmeyi
böyle havalarda unuttum;
åžiir yazma hastalığım
hep böyle havalarda nüksetti;
beni bu güzel havalar mahvetti.