dünya dönseydi̇ ne felaketler olurdu – dertli sözlük
suudi arabistanlı meşhur şeyh abdul aziz bin baz, “dünya’nın sakin, güneş’in hareketli olduğuna ve gezegenlere çıkmanın i̇mkânsızlığına dair akli ve hissi deliller” isimli, resmi makamlarca basılan risalesinde şunları söylemektedir: “kim bunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. çünkü bu iddia hem allah’ın, hem kuran’ın, hem peygamber’in reddidir. bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. ederse ne ala! aksi takdirde kâfir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür ve malı da müslümanların hazinesine katılır… eğer ileri sürdükleri gibi dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. i̇nsanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi. velhasıl (bunların hiçbiri görülmediğine göre), bu iddia (dünya’nın hareketli olduğu iddiası) sayması uzun sürecek birçok nedenden dolayı batıldır.”bu risaleye göre dünya’nın hareket ettiğini söyleyenlerin öldürülmeleri gerekir. şeyh abdul aziz bin baz’ın risalesinin yazım tarihini size sorsalar tahmininiz ne olurdu? bu eser bundan bin yıl önce değil, 1975’te yazılmıştır, hem de resmi makamlarca! ne yazık ki “şeriat” diye insanlara yutturulan budur! bilim dışı, akıl dışı hadis ve mezhep kökenli uydurmaların yol açtığı budur! kuran ile yetinilmemesinin sonucu budur!http://www.kurandakidin.com/2011/10/24-marifetname-ve-bilimsel-geriligin-kokeni/
vahhabi ,mezhepsiz ve şii şeriatı üzerinden ehli sünnet şeriatını karalamak adına örnekler göstermeyin.
itiraz için öne atılanlara bakalım; birisi suudi şeyh baz için vahhabi demiş, öteki şeyh baz mezhepçi değil, sözleri de hadise dayanmıyor demiş. amaç konuyu anlamak mı; yoksa itiraz edecek bir ayrıntı yakalayıp körü körüne ezberlerini savunmak için ıkınmak mı?bu örnekte mezhepçi olmayan vahhabi bir şeyh anlatılmış, ancak bunun benzeri saçmalıklara imza atmış olan yüzlerce sünni ve mezhepçi şeyhler var. (ki, hepsi yukarıdaki internet sitesinden ayrıntılı olarak okunabilir) dolayısıyla aklını kullanan bir topluluk için gerçekler açıktır, aklını kullanmayana ne anlatırsan anlat işe yaramaz!
kitap tavsiyesi: fuat sezgin/ islam uygarlığında astronomi, coğrafya ve denizcilik

bir iki tane çöl bedevisinin bilmem ne tarihinde ne yaptığıyla ilgilenmek yerine meseleyi daha faydalı verimli bir zeminde geniş bir perspektif ile tartışmaya vesile olabilir.

tabi burda bir de bilimin üstünlüğünü ve aklı kutsayan aydınlanmacı felsefenin ve pozitivizmin etkisiyle saçma bir aşağılık kompleksine giriliyor. islam'ın veya onun getirdiği hayat nizamının bilimle ve akılla uyşmadığı gibi bir fikirden kaynaklanıyor bu iddialar. bu yüz yüz elli senelik bir mesele, eğitim sistemimiz de tamamen bu materyalist zihniyet üzerine kurulu. kökleri tanzimata ve ittihatçılara kadar gidiyor. böyle paradigmaların değişmesi de kolay olmuyor.
#477578 tartışmamızın konusu olan bu başlıktaki ilk yazıda i̇slam'a doğrudan bir eleştiri olmadığı gibi islam adı altında hadis kaynakları, mezhep kaynakları ve bunlara bağlı olan hocaların, şeyhlerin, evliyaların akıldan izandan uzak, yer yer dinin özüyle de çelişen saçmalıkları ve hurafelerine yönelik bir eleştiri vardır. konu bu bağlamda anlaşılmalı ve saptırılmamalıdır. konudaki ileri sürülen tezlere bir açıklama yapmak yerine etrafından dolaşıp, geçiştirmeye ya da önemsizleştirmeye çalışarak kimse kendini kandırmamalıdır, şöyle savunma uğraşları gibi;"kıyıdan, köşeden üç-beş kıytırık örnekle... ""bir iki tane çöl bedevisinin..."
fasık ve cahil bir adam kuran sünnet böyle diyor dedi diye biz allahin kanunlarını, şeriatı muhammediyeyi ve islam hukukunu ayaklar altına mı alacağız. hakikat asıl menbaından öğrenilir.sahtekar cahil olup kendini din alimi diye tanıtan insanların bilinçli yahut bilinçsiz nutuklarina ahmak gibi aldanıp boş boş konuşmak sadece insanın kalitesini düşürür. i̇slama husumet besleyen böyle düşük kaliteli kimselere ise hasımane tavırlarindan ötürü itibar edilmez, dürüst değildirler.
şimdi o sitenin savunduğu yazarının erzurumlu ibrahim hakkı'nın oldugu marifetname adlı eserin bir hurafelerle dolu kitap oldugudur. bu yanlistir. sitede ornek verdigini zanneden, marifetnameyi okumadan konustugu icin verecegi ornekte iste boyle bozuk olur. bu yukarida adi gecen kisi vehhabi ve fikri yanlistır cunku marifetnamede bu fikri destekleyecek bir kelime dahi yoktur, hatta dunyanin yuvarlakligiyla ilgili hayret verici birkac mesele adiyla bir bolum vardir. ilgilenenler icin marifetname - 1.fen bölümü - 2.bab - 1.fasıl -3.nevide bahsedilmektedir. kuran ile yetinmemenin bu gibi saçmaliklara yol actigini dusunmek gercekten kurani ve sünneti bilmemenin sonucudur. kuran yeter deyip okumayanlarin sacmaliklari bunlar. cunku kuran yeter deyip okuyan allaha ve resulune itaat edin ayetlerine rast geldiginde sunnetin luzumunu ve şartini otomatik gorecektir. yukardaki şeyh abdul aziz bin baz zaten fikren alimler tarafindan ehli sünnet gorulmez ama o sitedekilerin savundugu yanlistir. arastirin arkadaslar. herkesin dedigi dogru degil.neyi savundugumuzu bilmemiz lazım!kurana aykiri bir sünneti seniyye ve ehli sünnet kökenli bir mezhepte kuran ve sunnete ters dusen bir fikir yoktur.