su üstüne yazı yazmak

muhyiddin şekur'un okunası kitabıdır.
su üstüne yazı yazılır mı bilinmez (japonlar yapmış diyorlar) lakin insanı yeniden yazmak mümkün gibi görünüyor.
nasıl başlıyordu; bu bir garibin öyküsüdür, dinlemek ve duyabilmek için de garip kulağı gerek.

(bkz:ebru sanatı)

öfkeden kaynaklanan her şeyi böyle yapmalıyız. suda yok olan boyalarla yazmalıyız, kızgınlığımızı, kırgınlığımızı.

geç yaşta öğrenilen bilgiler bu şekilde adlandırılır. geçiciliğinden ötürü.küçük yaşta öğrenilen bilgiler ise kalıcılığından dolayı taşa yazı yazmaya benzetilir.

kitaptaki şu satırları okuduğumda aklıma o sırlı soru geldi; *
görmüyor musun kardeşim? allah seni buraya bu gezegenin bir vatandaşı olduğunu anlayasın diye gönderdi. her yer senin ailendir.
(*)

okuduktan sonra "hayat eskisi gibi olmayacak" dedirten kitaplardan biri. tıkalı lavabonun nedeni nedir sorusuna tabiki günahlarım yanıtını vermemi sağlamıştır, mesela...

(bkz:o ve ben)

üç şeyi elden bırakma, eğitici dil, dikkatli kulak ve imanlı kalp. (şeyh)

okumanın vakit kaybı olmayacağı zaman zaman temposu düşse de akıcı kitap.

hâlâ okumamış olan birileri varsa muhakkak okumalılar. bu arada belirtmeden edemeyeceğim eski baskısının kapağı daha güzel (*)