devlet yönetmek – dertli sözlük
bir devleti idare etmek. bir devlet, çeşitli mevkilerde bürokratlar ve seçilmişler tarafından idare edilir. bu iki grubun yani seçilmişler ve bürokratların koordineli çalışması ile sağlıklı yönetilir.

devlet yönetmek zordur. devlet duygusal yaklaşımlarla yönetilmez. realite dikkate alınarak, hedeflere uygun sağlıklı politikalarla yönetilir. dış politikada yapılacak bir hamlenin kar-zarar hesabı iyi yapılmalı. aksi halde 1 koyup 3 alacağım derken 3 koyup 1 taneye muhtaç olma durumları ortaya çıkabilir. yani dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma ihtimali yüksek. dış politikaya dair bir plan yaparken "kimse bilmeden biz bu işi yaparız." mantığı yerine;

"bu konuda menfaati zarar görecek bir ülke bu konuyu anlarsa bize ne gibi karşılık verir?"

"yine aynı ülke ya da farklı ülkeler ilgili konuda bir karşılık verdikleri zaman verdikleri karşılığın türüne göre ne gibi karşılık vermeliyiz?"

"ana plandan sapmadan imkanlar doğrultusunda rakipleri nasıl egale ederiz?"

gibi sorulara cevaplar arayarak plan kurulmalı. aksi halde amatörce yapılan bir takım işler, elde sahip olunanların da elden gitmesine neden olur.

iç politikada, bir yerlere adam doldurma anlayışı yerine adalet ve liyakat esası gözetildiği zaman başarı elde edilir. yetişmiş adam kıtlığı bahane gösterilerek adalet ve liyakatten sapıldığı zaman istemediğimiz sonuçlarla karşılaşmak mümkün. yeteneksiz, beynini kiraya vermiş, selam ve kelamla bir yere gelmiş insanların yapacağı hiçbir hayırlı hizmet yoktur. "bizden olsun, gerisi önemli değil." anlayışı adalet ve liyakatten sapılmasını sağlayan en önemli argümandır. yine iç politikada bir takım "kronik sorunlar"ın "çözüm"ü için çoğunluğun görüşü alınmalı. reklamla, boyamayla, cilalamayla, algı çalışmaları ile kötüyü iyi gösterip ulaşılacak bir çözüm yoktur. sorunun üzerine gidilmeli ve çözüme kavuşturulmalıdır.

ekonomide adalet esası gözetilmelidir. insanların borçlanarak değil de ceplerindeki para ile malik olmaları sağlanmalı, şişirilmiş ekonomik göstergeler yerine gerçeğe odaklanıp sorunlara doğru çözüm bulunmalıdır. insanlardan vergi tahsil edilirken adalet esası gözetilmeli, borcu olanın "bu falan şirketin veya medyanın sahibi" diyerek borcu silinmemeli. adalet gözetilmediği zaman yerine zulüm hakim olur.

eğitim hizmetlerinde insanların kaliteli, bilgili, entelektüel, zamanının sorunlarına hakim, çözümünü bilen, ilmi konularda çağını yakalayacak düzeyde ilmi ve teknik araştırma yeteneğine hakim insanlar yetiştirilmeli. arif ve akil insanların oluşturacağı bilim kurulları kurulmalı, eğitim sistemini sürekli revize etmeli. entelektüel bilgiye düşmanlık körüklenmemeli, sanatın ve bilimin önü açılmalı. kaba softa ve ham yobaz takımına karşı sanat ve bilim sürekli desteklenmeli. bu çerçevede kendi bilim anlayışımızı geliştirecek atılımlar yapılmalı.

adalet sisteminde adil hukuk işletilmeli. evet, hukuk adil olmayabilir. bu hukuk, adil bir hukuk ile değiştirilmeli. böylece adil bir hukuk, halkın devlete olan bağlılığını artırır. güven duygusunu artırır. halk, devlete güvenince devlete asi olma durumu olmayacaktır.

devlette sivil inisiyatifin önü açılmalı ama sivil inisiyatifin bilim dışı yöntemlerle ve duygusal yaklaşımlarla siyasete müdahil olması engellenmeli. bu yaklaşımlar devlete her zaman zarar verir, her durumda realiteden uzaktır.

devlet adamı, devlet yönetiminde halkına karşı mütevazi olmalıdır. saraylar ve köşklerle kazanılacak bir itibar yoktur. bir devlet adamı, adil politikaları ve sorunlara getirdiği adil çözümlerle itibar kazanır. dış politikada ise halim ve selim tavrı ile, kararlı ve azimli poltikalarla itibar kazanır. kanuni ve hz. ömer gibi büyük devlet adamları sarayları ile değil, adil politikaları ile anılmaktadır. devlet adamı bu gibi örnek devlet adamlarını edebiyatını yapmamalı, fiili olarak hayatında göstermelidir. bir ülkenin itibarı kaliteli, eğitimli, bilim ve sanattan anlayan, imanlı halkıyla yükselir. bunun haricinde pek de itibar kazanma yolu yoktur. iç kaynakların her tarafa yardım adı altında dağıtılması, tasarrufu kısıtlar ve bir müddet sonra israfa gider. itibar kazanacağım derken, israf yüzünden ekonomik zarara uğramak mümkün.

insanların yerlerinde ve yurtlarında rahat yaşamaları sağlanmalı, başka bir yerden gelmiş insanların eğitimle yerli halkın kültürünün öğrenmesi sağlanmalı. böylece sosyal karmaşa önlenmiş olur. devlet adamı bunun için politikalar geliştirmeli. ayrıca bu göçüp gelen insanların en kısa sürede barış içerisinde yurtlarına dönmeleri sağlanmalı. böylece hem yerli halk mağdur edilmez, hem de göçüp gelen insanların yurtlarına dönmeleri sağlanmış olur.

devlet adamı halkına karşı merhametli olmalı, şefkatli olmalı. devlet adamının şefkat ve merhametini gören halkı, kendisine daha fazla bağlanacaktır. adil kimliği ile bilinecek, mütevazi olacak, şefkat ve merhametli olacak. bu 4 haslet, bir devlet adamını halkın nezdinde kahraman yapmaya yeter. bir devlet adamının en büyük reklamı, sahip olduğu bu dört hasleti olmalıdır.

yukarıdakiler düşünülünce devlet yönetmek zordur. vesselam...