2016 ramazanı – dertli sözlük
beni hergün farklı bir şekilde dertlendiren ramazan ayı dır. toplumun bu gidişi beni dertlerden dertlere sürüklemiştir. bir çok ortamda oruç tutanların azınlık durumuna düşdüğünü, oruç tutanlara artık –niyetli misin? kusura bakma yeaa..- bile demenin zor geldiğini, oruç tutanların da çoğunun neden oruç tuttuğunu bilmediğini ve oruçsuz iken yaşadığı hayata aynen devam ettiğini gördüm. eskiden iftarda açan ya da tüm ramazan kapatan tek tük restoranların da artık hiç dükkanı kapatmadığını, bu restoranların bazılarında –başı kapalı- bacılarımızın çalıştığını ve hatta mekanların sahipleri olduklarını, insanların ramazan ayında hiç oruç tutmadan bu restoranlarda toplu iftarlar organize ettiğini, belediyelerin az buçuk sakalı olan ve hiç tanınmayan yaşlı-genç insanlarla (şair, şarkıcı, güya muhabbet ehli vb.) –ramazan şenlikleri- düzenlediğini, çoğu insanın bırakın ramazını; mensubu olduğu dini en önemsiz gördüğü şeyden bir tık yukarıda bile merak etmediğini, suriyeli görünümlü yerli dilenciler türediğini, camilerde gençlerin-çocukların azaldığını;gelen yaşlılarınsa camide yaptıklarından daha fazlasını dışarıdaki hayatlarına yansıtmadıklarını, bütün kafe ve kahvehanelerin tamamen dolu olarak çalıştığını, insanların giyim kuşam-konuşma konusunda aşağıların aşağısına şu ayda bile hiç umursamadan düştüğünü, tüm televizyon kanallarının günde 2-3 saat ramazan programı yaptığını ama uygunsuz içerikli şeyler yayınlamaktan da geri durmadığını, bu mübarek ayda uygunsuz yapılan şeylereden ötürü yapılan onlarca polis baskını olduğunu, usulüne uyulmadan sadece göz boyamak için iftar sofraları kurulduğunu .... ve daha bir çok olumsuzluğu gördüm. gördüm de ne yapabildim? ne yapalirdim, ne yapabilirim??? biz ne yapıyoruz?i̇lk iki soruya bu ramazan çok duyduğum başka bir soruyla karşılık vereyim. –garip ne yapsın?- evet, garip ne yapsın? dünyalıklar için yola çıkmış milyonlar ve bu yolda onlara el uzatan milyonlarca da yol gösterici mevcutken, herkes dünyalığı için girdiği yolda gücüne göre sefasını sürerken;kimsenin dönüp bakmadığı, dünyalıkla bir derdi olmayan öbür dünya içinde ayete ve hadislere sarılmaya çalışan, dua eden, yüce yaradının onunla beraber olduğuna inanan ama bu dünyada da yanına samimi bir yoldaş, onu tutup –hadi!- diyecek bir el arayan ama bulamayan garip ne yapsın? dua dan başka... hergün tvlere çıkan, internette videoları dolaşan aynı dine inanan ve hatta aynı mezhebe bağlı olan ama bir masada beş dakika beraber oturamayacak kadar birbirlerine düşman olan insanların mı kapısını çalıp –hadi! öğretilecekleri öğret ve yapılacak şeyleri göster yapayım, gidilecek yerleri söyle gideyim, bulunacak şeyleri de son nefesime kadar arayayım- desin. hangisine güvensin? tek başına yapılacak şeyleri bilemiyor ya da yaptıkları çok sınırlı kalıyorsa, gidebileceği en yakın yerler bile ona uzak kalıyorsa, neyi nerede bulacağını bilmeden aranıp duruyorsa garip ne yapsın, dua dan başka??? peki biz ne yapıyoruz? –muhafazakar- diye tabir edilen bizler; ne yapıyoruz? kaçımız çıkıp yukarıda saydığımız olumsuzluklara karşı bir şey yapıyor? çoğumuz susmuyor muyuz ya da konuştuklarımız kendi meclislerimizden dışarı ne kadar çıkıyor? durmadan aynı meseleleri birbirimize anlatmaktan fazla ne yaptık? her ilimizde ilahiyat fakülteleri, imam hatipler, kuran kursları var ama hocasından öğrencisine şu mübarek günlerde kendi meclisi dışını bırakın kendi meclisinde bile bu olumsuzluklara karşı tavır koyan kaç hoca kaç öğrenci var? dünyanın tüm mazlum insanlarına maddi ve manevi yardım için yarışan bizler neden hergün konuştuğumuz komşumuzun, arkadaşımızın ya da yakınlarımızın öbür dünyaları için bir şey yapmaktan bu kadar geri duruyoruz? kardeşlerim, biz ne yapıyoruz ya da neleri neden yapmıyoruz? bir şeyler yaparken bir çok şeyi neden bu kadar kolay ıskalıyoruz??? nereye gidiyoruz? kardeşlerim!!!
tekbirlerle, salavat-ı șerifelerle kılınan namazların ardından ramazan etkinliklerin(!) sesinin sahura kadar daha yüksek çıkması kahretti işte.
dertli sözlük'te de pek verimli geçmemektedir sanırım. normalde yapılan iftarların, hatimlerin bu sene bahsi dahi geçmemiştir.(*)