babayla araba kullanmak

sessiz bir babanın sessizliğini bozduğu yerlerin en başında gelir.sabrın en çetin olduğu yerdir. sabrı orada kazanan her yerde kazanabilir.her an "geç ulan arkaya.." diye bir ses duymanız muhtemeldir.. şöförün kaç yıldır ehliyetli olması hatta formulacı'ya kafa tutması da dahil hiç önemli değildir baba için. . baba, arabaya evladıyla her binişinde mutlaka konuşup durur sanki yeminlidir.. şöför; "aceba virajı hızlı döndüm diye kızdı mı?allaaaaahh çukura girdim şimdi kızacak işte?aniden fren yapmamalıydım bu sefer sı..k" gibi soruları içten içe sorabilir..

bir olay.

babam;hızlı gitmiyor musun?
ben;baba burası otoban biraz hız iyidir.
babam;biraz düşür hızını.
ben;tamam baba (hız aynıdır)
babam;ha böyle çok iyi :)

haa bide şu varki; siz şöför koltuğuna oturduğunuz an babanızın gözünde bütün yollar bozuktur.hiç kimse araba sürmesini bilmiyordur.yol sağ şeritten ibarettir.kırmızı ışıkta sürekli polis vardır.otobanda metre kare radarlıdır. araba 3 belki 4 vitesten ibarettir.sokakta arabayı 3e atmak allah muhafazadır. araba dünyanın en değerli aletidir.çizilirse lafı yersindir.kasistlerden geçerken yollar everestten geçiliyordur.araba güneşte kalmasındır.

tabi kendi şöför koltuğuna geçtiği zaman yazdıklarımın tam tersidir:)
iyi adamlardır çokta seviyoruz onları :)) lakin birazda müsamaha istiyoruz :)