bilimle dini hakikatleri açıklamaya çalışma modası – dertli sözlük
batıdan alınan bilimin sığ sularında engin konuları açıklama gayretinin meydana getirdiği yeni trent. kuantumcular. kuantum teorisini evirip çevirip her şeye uygulamaya çalışmak da bir garip.

şimdi gelelim bir konuya. batının bilim anlayışı ile islam'daki hiçbir hakikati açıklayamazsınız. batı'nın ortaya attığı bilim felsefesi, inancı reddeder. bilim dışında hiçbir inancı kabul etmez. herhangi bir bilimsel çalışmanın temeli buna dayanır. misalen türlerin kökeni halen bilimin temelini oluşturan bir kavramdır.

bu modayı icra edenler, ne yazık ki vaktini boşa harcıyor. bununla uğraşmak yerine inançları doğrultusunda bilim felsefesine eleştiriler yöneltseler, bilim felsefesine çelişkileri hakkında sorular sorsalar daha güzel bir iş icra etmiş olurlar.

ayrıca içlerinden büyük çoğunluğu mealci. ha böyle söylemek doğru mu? doğru değil aslında. ama "hadisler uydurmadır." diyerek hadislerin yerine batı'nın bilim anlayışını kur'an'dan sonraki ikinci kaynak olarak yerleştirmeye çalışana da başka bir şey denemezdi.

eleştirilerinde müslümanların bilimden uzaklaştığını söylüyorlar. doğrudur. müslümanlar bilimden uzaklaşmalıdır. çünkü bilimin özünü bilim felsefesi teşkil eder. müslümanlar ilimden sorumludur. bir gün bilim felsefesini değiştirecek adımlar atarlar ve bilimi müslümanların icra edeceği veya etmesi gereken ilme yaklaştırırlarsa, işte o zaman makbul bir iş yapmış olacaklar.
savunulan-eleştirilen mesele başka..
fakat kavramları yerlerine doğru bir şekilde oturtmalıyız, yoksa işin içinden çıkamayız.

1- bilim anlayışı-bilim felsefesi ve bilim ayrı şeylerdir.

2- bilim çalışmalarını merkeze alan adamların haklı oldukları noktalar da mevcut. çünkü bilimi dışlayan, "allah'ın takdiri işte" deyip işin içinden çıkan bir kafa yapımız var.

3- müslüman ilimden de bilimden de sorumludur. şu farkla ki; müslüman'ın çalışmalarının merkezi insandır. insan faydasıdır. (birey menfaati değil.)
(ilim bilim ayrımlarının ekserisi edebiyat, temel bir kavram tanımı değil)

4- bilimle dini hakikatler çelişmez. allah herş eyi bir kaderle, bir sistemle bir ölçüyle yaratır. ancak insan bilgisinin henüz kavrayamadığı/ulaşamadığı noktalar vardır. batılılardan farkımız bunlara da inanıyor olmaktır.
bir takım felsefecilerin yanlış takıntıları sonucu ortaya çıkandır. yanlış diyorum, çünkü bu felsefeciler, bilim felsefesini çürütecek, batı ile kavramsal olarak ayrışacak çalışmalar yapmıyor. yaptıkları, "ateistler hadi bunu da açıklayın." tarzı çıkışlar.

bilimle ilim arasındaki farkı şöyle açıklayalım. bilim, bilim felsefesi öncülüğünde yapılan çalışmalardır. ilim ise müslümanların kendi düşünce yapılarına göre yaptıkları çalışmalardır. burada bilim ve ilim ayrışmasının gerekliliği batı'dan kesin sınırlarla ayrışılması düşüncesidir. bilim için kendi düşünce sistemimizi ortaya koymalıyız ve onu yeniden işleyerek sahiplenmeliyiz. bilimi kendi düşünce sistemimize göre işlediğimiz zaman da adını ilim koymuş oluruz. bilim ve ilim farkını şimdiye kadar edebiyatçılar işlediği için edebiyat boyutunda kaldı. - ne yazık ki mütefekkir payesi hep şairlere layık görüldü. - aksi halde ciddi bir kavramsal ayrışma gerçekleşebilir. bilginin islamileşmesi başka türlü olmaz. ancak böyle bir ayrışma ile mümkündür.

şimdi biz "müslümanlar ilimden sorumludur." diyoruz ama herhalde şöyle anlaşılıyor: "müslümanlar dini ilimleri öğrensin gerisi bize lazım değil." bunu kastetmiyorum. bilakis bilginin islamileştirilmesinin bir yolunu anlatmaya çalışıyorum. evet, bilgi evrenseldir. kabul ediyoruz. ama bilginin işlenişi evrensel değildir. batı kendi bilgiyi işleyiş biçimini "evrensel olan budur." diye dayatıyor. sonra siz bilgiyi kendi inanışınıza göre işlemeye çalıştığınız zaman bilimsel çalışma yapmış olmuyorsunuz. halbuki müslümanların bilgiyi işleyiş biçimi farklıdır. selçuklu dönemi'ndeki medreselerde mesela. bu nedenle bilgiyi islamileştirmek gereklidir. yani kendi düşünce biçimimize göre bilgiyi işlemeliyiz. bunun yolu da batı'nın dayattığı bilim tabusundan kavramsal olarak ayrışmak.

bilimle dini hakikatler çelişebilir. misalen evrim teorisi. bu teori açıkça islam ile çelişir. bu teoridir, değişebilir diyebilirsiniz. haklısınız. değişebilir. ama biyoloji denilen bilim dalının da tamamen değişmesi demektir. biyoloji ve tıp bilimi bu teori üzerine inşa edilmiştir. müslümanların kendi inançlarına göre işleyeceği bilgi bizim için değerlidir. bu nedenle diyoruz ki, bilim dini hakikatlerle çelişebilir. ama ilim çelişmez.