tuzun yokuşunu görmek – dertli sözlük
bir halk deyimidir. şöyle de bir hikayesi vardır.zamanın birinde bir köy varmış. köyde tuz yokmuş. köylü tuz için çok uzaklarda bulunan tuz yatağına gidip tuz getirmek zorunda kalırmış. bu köyde adamın biri yeni evlenmiş. karısı tuzun köye ne kadar zor koşullarda getirildiğini bilmiyormuş.kadının bu bilgisizliğini kullanan köylü kadınlar, ellerine bir tabak alarak taze gelinin evine tuz istemeye gidiyorlarmış. gelin her gelene tuz verip onları boş göndermiyormuş. günün birinde gelinin evinde tuz azalmış.gelin durumu kocasına söyleyince kocası şaşırmış, -“daha yeni getirmiştik nasıl olur da bu kadar çabuk biter?” diye söylenmiş.sonra durumu karısından öğrenince hiç sesini çıkarmadan karısına bir ders vermeye karar vermiş. adam havanın çok sıcak olduğu bir yaz günü, -haydi hanım tuza gidelim, benim belim ağrıyor bana yardım edersin, demiş. yeni evliler düşmüş yolaç sıcağın altında saatler süren yolculuğun ardından tuz yatağının bulunduğu dereye varmışlar. birlikte tuz kaıp tuzu torbaya doldurmuşlar. tuzu dereden yukarı çıkarma zamanı gelince koca , -hanım benim belim ağrıyor, tuzu sen sırtına al da çıkar, demiş. tuzu sırtına yükleyen gelin tuzu yukarı çıkarmasına çıkarmış ama terin suyun içinde kalmış. nihayet yine uzun bir yolculuktan sonra evlerine gelmişler.adam sürekli karısını takip ediyormuş, bakalım yine tuzu komşulara dağıtacak mı diye. tuzu getirdikten bir iki gün sonra komşu kadınlardan biri yine elinde tabakla tuz istemeye gelmiş. adam merakla karısının ne yapacağını bekliyormuş. artık gözü açılan gelin, komşusuna: tuzun yokuşunu gördümkalçama çöküşünü gördümer getirdi verememben getirdim kıyamam, demiş ve tuzu komşusuna vermemiş. karısının sözlerini duyan koca, içeride kıs kıs gülerek oynadığı oyunun işe yaradığını anlamış. (bkz:olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar)