ibrahim öztürk – dertli sözlük
anlamsız bir hırsın insana neler söyletebileceğinin en taze örneği.
allah yanlışını kabul ve telafi imkanı versin.

kendisiyle görüşme, konuşma imkanı bulmuştum. epey donanımlı ve zeki biriydi.
fakat hırs insanda ne donanım bırakır ne de zeka.

yapılan açıklamadan sonra ilave:
ya hırsla yazılmış bir ifade hatası ya da ele geçirilmiş bir twitter hesabı.
(http://pbs.twimg.com/media/bzcmjxpigaadeuw.png:large)
allah herkese akıl, fikir, vicdan, adalet ve itidal ile hareket etmeyi, konuşmayı nasip etsin.
hesabı kapalıydı açılmış ve yaptığı ilk açıklamada hesabının on saat önce ele geçirildiğini ve atılan twitlerden haberi olmadığını belirtmiş.

(http://twitter.com/rkopar/status/402804493651562496)
olay gerçekten tuhaf, ilk gördüğümde bir akademisyen ne diye "oğlum!!!" gibi bir ifade kullansın ki demiştim.(*)(*) hatta birine de eşek senin babandır gibi çocukça bir laf etmiş mesela. dolayısıyla ben yapmadım, hesap çalındı şeklindeki açıklama mantıklı gibi duruyor.

diğer taraftan bir adam 10 saat önce hesabını çaldıracak, 5-6 saat önce bu haber yapılacak; ama bununla alakalı bu kadar gecikmeli bir adım atmış olacak olması da ayrıca bir muamma...

her iki durumda da karşı taraf için ciddi bir tecrübe olmuş oldu bu olay. hayırlısı bakalım...
peygamberimize hakaret nezdinde attığı tweetten sonra ünlenen zaman gazetesi yazarı. hesabının ele geçirilmiş olması, tweeti kuzenin atmış olmasından iyidir tabi
ekonomi hocamız olur. zeki, bilgili ve iyi gözlem yapan bir profesördür. lazdır, arada kafası atar, yarı mahalle ağzına sahiptir. konuşmayı, yorum yapmayı çok sever, muzip bir kişiliği vardır, iyi espri yapar. en iyi ingilizce aksanının california aksanı olduğunu ikincinin de kendisinin ürettiği laziforniya aksanı olduğunu söyler. dersi bir güzel ingilizce anlatır, sonra türkçe özet geçer. bunu güya bizim için yapar ama benim gözlemlediğim kadarıyla "bu adam derste türkçe konuşmasa, iki espri yapmasa, bir iki kişiye çatmasa enerjisini atamaz, rahat edemez" yönündedir. oturup konuşursanız yorumlarının arkasındaki samimi anadolu çocuğunu görürsünüz. malum tweet i sorduk. o da tabi meşhur kıblenin kudüsten kabeye dönüşü olayını kendine has üslubuyla anlattı. vurgu yapmak istediği şeyin allah'tan başkasına tapılmayacağı olduğunu söyledi. hükümetin bazı uygulamalarını eleştirdi. tweet konusunda sitem doluydu. ne zaman gazetesinden ne de başka bir yayın organından kimsenin kendisini arayıp "hocam sen ne demek istedin" diye bile sormadığını söyledi. kendisine niyetiniz ne olursa olsun ifadenizde yanlışlık var dediğimde olabilir ama yine de sormaları gerekirdi deyip hem zaman gazetesini hem diğer gazeteleri eleştirmeye başladı. ben hatalı olsa bile bu denli afaroza maruz bırakılmaması gerektiğini düşünüyorum. olurda yolu buralara düşer de bunu okursa kim olduğumu muhtemelen anlayacaktır. ziyanı yok, durum böyle.