üretim

insan ihtiyaçlarını karşılmak için ortaya konan çabalar. emperyalist anlayışta insan ihtiyacı sınırsız olduğu için üretim sürekli artan bir seyirdedir. nüfus sabit bile kalsa üretim yine de artacaktır. bu hal ihtiyaç fazlasını doğurur. ihtiyaç fazlası üretim, ihraç edilir.
günümüz dünyasında üretim adı altında yapılan bu faaliyetler kaynak israfıdır. yeni gelişmekte olan ülkelerde üretimdeki verimlilik çok düşük, üretimdeki hata oranı çok yüksektir. bu hatalardan doğan verim düşüklüğü, kaynakların heba olup gitmesine neden olmaktadır. en güzel yol, ihtiyaca binaen üretim yapmak, üretim metodlarını geliştirmektir.

(bkz:tarihsel materyalizm)

(bkz:yerli malı haftası)

bir ülkenin en önemli sektörlerinden.

14 yıllık sürece baktığımız zaman inşaat sektöründen başka bir sektörün gelişmediğine şahit olduk. üretim olmayınca, doğal haliyle finansman ihtiyacı ihracat gelirleriyle değil de sıcak para ile karşılandı. gelinen süreç içler acısı. muhtemelen bir "kandırıldık" açıklaması da buradan gelecektir. dün de kıbrıs konusunda "kandırıldık" isimli bir konuşma dinledik. bir de ekonomi konusunda bekliyoruz aynı konuşmayı.

http://www.kibrispostasi.com/yildirim-2004te-ab-kibris-turk-tarafina-kazik-atti-10012017

mühendislik bölümleri açıldı ama üretim sektörü geliştirilmedi. böyle de bir tezat söz konusu. elde yetişmiş adam var ama yetişmiş adamların yapacağı iş yok. sonra "suriyelilerin okumuş olanlarına vatandaşlık vereceğiz" deniyor. ben bir türlü göremedim o okumuş olanları. her neyse.