filistin sorununa yaklaşımlar – dertli sözlük
evet dünya üzerinde kötü bir imajımız var ama bunu biz yapmadık. nehrin alt tarafında bulunan kuzuya, üst tarafındaki kurdun; "suyu bulandırıyorsun " diye haksız bir çıkışı var ya, işte bu zihniyetteki kurtlar yaptı.
esaslı çözümler getirilmesi gereken sorundur. en güzel çözüm arapların tıpkı 1948-1973'te olduğu gibi birleşip i̇srail'e saldırmalarıdır. bunun öncülüğünü de mısır yapabilir. türkiye'nin buradaki rolü ise havadan ve denizden ablukadır. gerektiğinde orta menzilli güdümlü füzelerle i̇srail'in askeri hedeflerini vurmasıdır.

artık oyunu onların kurallarına göre oynamanın vakti çoktan geçti. barış önerileri bizzat israil tarafından manipüle ediliyor. barış yanlısı yaser arafat'ın sonu bu konuya en net örnektir. mesele müslümanların korkaklığıdır. müslümanlar o derece sindirilmiş ve korkutulmuştur ki artık işleri güçleri strateji olmuştur. artık stratejiyi bırakıp tarafımızı belli etme zamanıdır. artık islam dünyasında meydana gelen her olay bir turnusol vazifesi görmektedir. artık gri bir renk yoktur. ya aktır, ya karadır. meşhur bir söz vardır:"taraf olmayan bertaraf olur.". artık zaman o zamandır.

iletişim önerileri, tavsiyeleri, hoşgörü çağrıları artık bitti. bunu görmek için dünya gözü yeterli. başka alemlerden bakmaya gerek yok. aleni olarak islam'a ve müslümanlara düşmanlıklarını ilan ettiler. defalarca kez haçlı seferi olduğunu söylediler. yahudilerin defalarca kez ortadoğudaki pkk vb. terör örgütlerini kışkırttığı silah sağladığı tespit edildi. artık taraflarımızı gerek cemiyet ve gerekse birey olarak belli edip, gerekeni yapmak zamanıdır. bir millet, bir din etrafında toplanan cemiyet bu kadar küçülemez. karşısında aleni düşmanlığını ilan eden bir ülke ile diyalog vs. çabaları boştur. her zaman dediğim gibi faydasız aktivizmin sonu hüsrandır.
üretemiyorsan esirsin. esire her muameleyi yaparlar bu yahudiler. hanım kaç zamandır yalvarıyor kalg... ve om.. diye, alamıyorum. kirli bardakta su içip yeni yıkanmış kirli çamaşır giyiyorum.
meseleye artık "ümmet birliği", "müslüman kardeşlerimizin yaşadığı zulüm" cihetiyle değil yahudi nefreti yaklaşımıyla değerlendirildiğini düşünmeye başladım. ya da gelişen duyarlılık müslüman duyarlılığı değil de "filistin duyarlılığı" haline dönüşüyor. zira dünyanın başka yerlerinde müslümanlar yurtlarından kovulduğunda, yetim bırakıldığında, şehit edildiğinde aynı duyarlılığı göremiyoruz. mesela doğu türkistanda son birkaç yılda yaşanan zulüm ayyuka çıktı fakat verilen tepki "sanal duyarlılık"tan öteye geçmiyor.

siyasetçilerimizde de durum aynı. birderece kabul edilebilir bir "filistin duyarlılıkları" mevcut. gerçi biraz da mecburi bir suriye duyarlılığı da eklebiliriz buna ama neden genelde diğer bölgeler es geçiliyor veya bir iki cümle sıkıştırılıyor. su-i zan yapmamalıyız ama mahal da verilmemeli..
araplar bu sorunu kökten halletmek için bir kaç defa toplanıp i̇srail'i yok etmeye çalışmışlar ama her defasında içlerinden birileri ihanet ettiği için filistin sorunu kangren haline gelmiş.ülkemizde de "ümmet" kelimesinin içeriğini bilenlerin az olması dolayısıyla sadece siyasi bir eğilim zannediliyor.filistin sorununa bizim yaklaşımımız ülkemizi kalkındırmak,geliştirmek ve batı'dan medet ummayacak hâle getirmek olmalı.ayrıca ibranice öğrenmek ve bir demir kubbede filistine inşa etmek gibi hedeflerimizde olmalı .