adab-ı muaşeret

adab-ı muaşeret'i batıdan almaya kalkan (örneğin çatal sol elde olacak mantığı) kısıt mantık yüzünden millet bu kavramdan soğudu. ama allah razı olsun yenişafak gazetesinin bu yıl verdiği adab-muaşeret kitabı tam olmasa da konuya bir miktar el atmış ve gavurun bize edep ve adap dersi vermesinin altındaki kem zihni yıkma adına büyük bir adım atmıştır.

emre akayın yönettiği 2009 yılında vizyona girmiş olan film,bir türk dizi-film klasiği olan -güya-karzima oğulla müdür babanın elde çanta aynı okullara gitmesi son gelinen okulda karşılaşılan haylaz öğrenciler vesaire vesaire.
on üzerinden 2

az bilinen bir görgü kuralı olarak; kahvenin yanında su ikram edilmesinin sebebi eve gelen misafire ''aç mısınız" sorusunun sorulmasının uygun olmamasındanmış şayet misafir önce suyu içerse aç olduğu kahveyi içerse tok olduğu anlaşılırmış.

bilinmesi gereken kurallardır. ama bu kuralların bir çoğu batıdan geldiği için temkinli yaklaşılmalı önce bir süzekten geçirilmeli.mesela bu kurallara göre önemli bir yemek esnasında çorbayı kaşıklarken; dipte kalan, kaseyi biraz kaldırıp almaya çalıştığımız, en son da ekmekle sünnetlediğimiz kısım görgüsüzlükmüş. o son yudumları bırakmak gerekiyormuş.püü be! asıl görgüsüzlük onu yapabileceğin halde yapmamakta. israf be!