dertli sözlük – dert söyletir
dertli sözlük'ün tüm yazar ve okurlarına manevi gelişimlerine yardımcı olmak ramazan'ı daha düzenli not olmak amacıyla hazırladığı ramazan ajandası.

bağlantı linkini kullanarak indirebilirsiniz;
ramazan planlayıcısı

hayırlara vesile olması duasıyla.
kendi dininden bihaber olanların karşısındakine din söylemleriyle vicdan çektirmesidir. en başında çocukların ve yetişkinlerinde içinde oldukları çok kolay aldanılabilen bir manipüle türüdür. çünkü inancı olan birey için din her zaman kırmızı çizgiler sunar insana ve bir bilgisizin gelip din hakkında yalan yanlış bir cümlesiyle karşısındakini çok kolay bir şekilde aldatabilir. bu durumu hangi kişilerin yaptığı da önemlidir. i̇nsan biraz da değer verilen kişi de aldanmayı tadar maalesef ki.

çevrenizde gözlemlediğiniz bu gibi insanlar varsa fikirlerinizi merak etmekteyim, aydınlanalım ki bu gibi insanlara karşı aldanmayalım :)
ülkemizde iki tür ramazan yaşama şekli var. i̇lki ramazanın gecelerini; eğlence, hacivat karagöz gösterisi sanıp içini boşaltanlar. oruç bile tutmayıp akşam iftar daveti verenler.kısacası seküler kesim.siz de müslüman mısınız diye sorulunca onlardan başka hiç kimsenin cennete gitmeyeceğini düşünenler. en temel ibadetleri bile yapmadan hepsi cennetlik .o da nasıl oluyorsa işte öyle.
ikinci kesimde her türlü ibadeti dibine kadar yapan ama hala acaba hakkını veremedik mi diye düşünenler.
gerçek ramazan gecesi teravihle süslenendir,ibadetlerle geçirilendir.
en anlamlısı gazze'den gelen fotoğraftı.i̇ki kız çocuğu ellerinde ramazan fenerleri ile flamalarla süslenmiş bir ipin önünde duruyorlardı.arkada çadırlar.
onca yıkım, açlık ve yerinden edilme onların ramazan sevincini engelleyemedi.bizdeki iman seviyesi onların yarısı kadar bile yoktur belki de
her ramazan planlar yaparım.bu ramazan öncekinden daha iyi geçsin diye.bazen başarılı olur bazen de olamam.bu ramazan en çok i̇stanbul'daki ramazan akşamlarını özledim.teravihe gittiğimiz o camilerin verdiği his başka hiçbir yerde bulunmuyor.
30 gün boyunca sahuru yapmadan evvel teheccüd namazı kılacağım nasipse, normalde bir türlü kalkıpta kılamıyorum inşallah bu ramazan, ramazandan sonrasına da hayırlı bir vesile olur. (*)
refaat alareer'in gazze'yi anlattığı şiiri.

eğer ölmem gerekiyorsa,
yaşamalısın
hikayemi anlatmak için,
eşyalarımı satmak için,
bir parça kumaş satın almak için
ve ipler
(uzun kuyruklu ve beyaz olsun)
böylece gazze’de bir yerde bir çocuk
cennetin gözlerinin içine bakarken
babasını beklerken
ve kimseye veda etmeden
bedenine bile
kendisine bile
uçurtmayı görür, senin yaptığın uçurtmamı, uçarken
yukarıda
ve bir an için bir meleğin orada olduğunu düşünür
aşkı geri getirmek
eğer ölmem gerekiyorsa
umut getirsin
bir masal olsun
i̇nsanın sevdiği kişiyi iyileştirmeye çabalaması dışardan bakılınca ne kadar merhamet barındıran bir düşünce gibi gözükse de iyileştirme düşüncesindeki kişiyi bir hayli yıpratan bir durumdur. kişi aslında bir nevi kendi yaralarının yansımalarını karşı tarafta görür veya kendiyle alakalı bir sıkıntıyı bastırarak karşı tarafın yarasına merhem olmaya çalışır.

bu durumda kimse kimseyi iyileştirmemeli.

bu gibi düşünceler karşı tarafa söylendiği zaman "bu kadar da gaddar olma" gibi cümleler duyulması normal çünkü insan kendini iyileştirmek kavramından çok uzak, insanın duygusal bir zorlukta maalesef ki kendisine gösterebileceği bir merhameti göremeyerek/yok sayarak başkasının yarasında kavrulmayı tercih etmesi..
11 ayın sultanı. sultan ama ne büyüleyici bir sultan. daha gelmeden dönüştürür tüm sokakları, evleri, okulları…i̇nsanı değiştirir, dönüştürür, manevi bir iklime koyar. şair diyor ya “ruh dönmeye başlar bir tapınağa kurban gibi.”

önce niyetlerimizi düzeltiriz. yalnız onun için yaparız ne yapacaksak. hedefler koyarız kendimize küçük ve büyük hedefler. bu ramazan nasıl daha iyi bir kul olabilirim gibi hedefler. ramazan sevinçtir, mutluluktur, coşkudur, kalplerden taşan bir iyilik selidir. manevi dünyamız mahyalar gibi aydınlanır. işıl ışıl olur her yer. heyecanla ve coşkuyla atar kalbimiz. kendimize döneriz, rabbimize
döneriz. dünyanın günlük telaşlarından sıyrılacak kapı aralıkları buluruz ramazan’da. rabbimize yöneliriz. en aciz en aç en muhtaç halimizle ona yalvarırız. "rabbim ne olur beni de sevdiğin kulların arasına kat" diye.

fırsattır ramazan. bize verilen bir hediyedir. hele bir de ramazan geceleri vardır ki. ondaki maneviyat arasan bulunmaz.öyle güzeldir ki o geceler. i̇ftarla başlayan sevinç sürekli katlanarak artar. gündüzü oruçlu olarak geçirmenin verdiği manevi haz akşamında teravih ile taçlanır.saf saf oluruz en güzel camilerde. ayasofya’da,süleymaniye’de,valide-i cedid’te ve o salavatlar, ilahiler o kadar mutlu eder ki bizi, kendimizi cennet’i düşlerken buluruz. burada sanki doğru yolda dörtnala giden bir atlı gibi hissederiz. ulaşacağımız yer ne güzeldir. geceleyin sahurun bereketini yaşarız. teheccütte olmasını en çok istediğimiz duaları saklarız.herkesin evinde bu rahmet rüzgarı eser. rahmet damlaları evlere herkesin çabasınca yağar. herkes daha da bir müslümandir bu ayda. takva,ibadetler,sadakalar ve güzel olan ne varsa artar bu ayda. güzel işler yılda bu ayla başlar ve devam eder gider. mutluluk treni gibidir ramazan, kaçırmamak gerekir.

bu ayda bol bol rabbimizi düşünürüz ve onun katında nerede olduğumuzu. sürekli kendimize şu soruyu sorarız; "rabbim daha iyi bir kul olmak için ne yapmalıyım." i̇yilik yaptıkça doymayız daha çok iyilik yapasımız gelir. ne güzeldir ramazan. keşke hep ramazan olsa.

ramazan geceleri otururuz.ramazan günlükleri yazarız.i̇çimizi dökeriz rabbimize. binbir dualarda oluşan sayfaların arasında asr-ı saadet’e gider, sahabeler gibi olmak için dua eder,onlara gıbta ederiz. rasulu görüp en güzel çağda yaşamak ne güzel bir bahtiyarlık. orada cennetle müjdelenenler vardı mesela. bizde müjdelenir miydik acaba cennet’le. sürekli kendimizi sorgulama ayıdır ramazan. ne kadar iyiyim, neyi ne kadar doğru ve yanlış yapıyorum, hatalarım,kusurlarım bunları nasıl
tedavi ederim gibi.

ramazan bizi değiştirir dönüştürür.daha güzel bir insan yapar. allahın ipine sımsıkı
sarıldığımız aydır ramazan.
selamunaleykum kıymetli dertli sözlük yazarları,

i̇nşaallah hepinizin sağlığı sıhhati afiyettedir.
sözlükteki bazı aksaklıklar, havadis bölümün olmaması derken arayı açtık gibi. yazıp gidenler oluyor, gelip yazmayanlar oluyor birde hiç gelmeyenler oluyor. olsun dertli sözlük'ün nasibi böyle. (*) allah herkesten razı olsun.

hepimizin heyecanla beklediği 11 ayın sultanı ramazan yaklaşmakta. layıkıyla karşılayanlardan oluruz inşaallah. baharında erken gelmesiyle heyecan bir kat daha arttı sanki. bir yandan içimiz kan ağlarken (*) bir yandan da heyecanlı sevinçli bir bekleyiş var. i̇nsan işte.

bu ramazan sözlüğü biraz daha aktif mi tutsak? herkes ramazan hedefini yazsa mesela birbirimize örnek ve motive olabiliriz. teravihlerden sonra sözlükte buluşup ramazan günlüğü tutabiliriz. (*)
ve aynı zamanda geçmiş yıllarda yapmış olduğumuz hatim gibi ortak bir okuma da yapabiliriz. bu sefer gazze için olsun isterim.

önerilere, tavsiyelere ve iftar tariflerine açığız. (*)

(bkz:hoş geldin ya şehr-i ramazan)
(bkz:1445 ramazan hedefleri)
chp'nin 8. genel başkanı. silik bir karakter. kabiliyetsiz, tecrübesiz ve dahi çaresiz. kemalizm'in türkiye'den silinip gitmesi için büyük hizmetler edeceğe benziyor, ehehe.

özgür bey eğer ilgilenirse, 2028 seçimleri için bütün anketlerde birinci çıkan yakışıklı, uzun boylu bir adayımız var. onu desteklerse çok makbule geçecek...
gebelikte oluşmaya başlayan bebeğin cildindeki yağlı kremsi tabakaya verilen isim.
faydaları bebeğin doğumunu kolaylaştırmakla beraber cildi nemlendirir ve ciltteki ısı oranını düzenler, türlü enfeksiyonlardan da korur. daha birçok faydasıyla bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. eskiler bu tabakayı çitileyerek yıkarlarmış maalesef.
sağlık çalışanları ne kadar bilgili olsa da eve gidince aile veya kültür baskısı dolayısıyla işler değişebiliyor.
sevgili babacığım
nasıl bu kadar uzun bekleyebiliriz ki?
rüzgarda savrulan bir yaprak gibiyiz.
ne garip dünya!
bavullar... soğuk tren istasyonları...
anlayamadığımız sözler ve davranışlar...
geceleri çok korkuyoruz!
ama mutluyuz. devam ediyoruz.

(bkz:eleni karaindru) müthiş besteleriyle arayış üzerine bir (bkz:theo angelopoulos) filmi.
adam kendini yaktı ama siyonistlerin umrunda mı değil.gözlerin dehşetle açılacağı günü bekliyorlar.
müzik grubu.

mahal eseri, dinlediğim en güzel enstrümantal çalışmalar arasında yer alıyor. yakında tüm dünyada sesleri yankılanırsa şaşırmam. tebrik ederim gerçekten.
"ey imanın huzuruna kavuşmuş insan! sen o’ndan hoşnut, o da senden hoşnut olarak rabbine dön. böylece has kullarımın arasına sen de katıl. cennetime gir!"

cuma namazlarının vazgeçilmez ayetleri...

i̇manın huzuruna kavuşmuş insanlardan olabilmek duasıyla...
şovmen avukat. şeriat konusunda ettiği ahlaksızca bir hakaretle yine gündemde. soruşturma, gözaltı, mahkemeye sevk... sonuç? adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. türk yargısı... bu saatten sonra şunu bir daha düşünmek lazım: kim ne dedi, kim kime ne etti, kim neye sövdü... kim karışabilir?
dertli sözlük'te neden başlığı yok bilemediğim başını şişirip durduğum gönül insanı, ağabey.
sanırım başlık var da ben bulamadım ya da gözlerim kör.
neler oluyor derhal bilgilendirin beni. gülücük.
aile içinde, iş yerinde, okulda, kafede... her yerdeler. kendisi bedbin diye herkesi öyle görmek isteyen hasut. nasipsizlik işte.
nazik söylemek gerekirse fenomen öğretmen furyası, daha da doğrusu devlet okullarının kadrolu sosyal medya maymunları. milli eğitim bakanlığı defalarca uyarıp yönetmeliklere aykırı olduğunu söylese de bu güruhu durdurmanın hiçbir yolu bulunamıyor. yüzbinlerce takipçisi olanlar var ve içeriğinin ekserisi öğrenciler ile ilgili. çoğu ilkokul çağındaki öğrencilerin hiçbir mahremi kalmıyor. en son birkaç tanesi ana akım medyada haber de oldu zaten. bütün memleket öğretmenlerinin trend olma hevesi uğruna sosyal medya vitrininde sergilenen ufacık çocukları sirkte hayvan gösterisi izler gibi izliyor, bravo doğrusu.

bu memleketin kanunları, kuralları, mevzuatı anadolu'nun kıytırık üniversitelerinden vasat altı bir eğitim alıp hasbelkader öğretmen olarak atanan bir güruha işlemiyor, hayret doğrusu. 24 kasım'da da gelsin ayrı bir rüşvet furyası. mevzuatta açıkça rüşvet olduğu belli bir fiil bu günde nedense hediye kılıfıyla meşrulaştırılıyor. sorarlarsa vatanına milletine ve dahi atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlı nesiller yetiştiriyoruz dersiniz. pisa skorlarını da tiktok'tan yükseltirsiniz artık...